Geçtiğimiz haftalarda peş peşe gelen haberlerden ve olaylardan gördüğümüz üzere Amerika’da bankalarda bir batış zincirlemesi söz konusu durumda. Bu batan bankalar arasında Amerika’nın göreceli en büyük 16.bankası olan Silicon Valley Bank ’de yer aldı. Özellikle bu bankanın batması küresel çapta bir endişe ve düşünceye sebep oldu. Bu batışlarda temel sebep olarak FED ’in yaptığı faiz artırımı görülüyor. Faiz artırımı sonrası bankaların elinde bulunan Hazine kâğıtlarının değerini kaybetmesi bankaları etkileyip derinden yaraladı. Bu kağıtların yanı sıra kripto para piyasasında yaşanan dalgalanmalar ve düşüşler de bankaları etkiledi.
Silvergate Capital bankasıyla başlayan bu batış zincirlemesi diğer bankaları da vurdu. Kaynaklarının çoğunu FTX isimli kripto para borsasına ve Hazine kağıtlarına yatıran Silvergate, faiz artırımlarının olumsuz etkisiyle karşı karşıya kaldı. Hazine kâğıtlarının değerinin düşmesi ve FTX borsasının 2022 yılı sonbaharında çöküşüyle beklenmesi gereken ancak öngörülemeyen bu 2 büyük darbe sonucu Silvergate dayanamayarak batmak zorunda kaldı.
Start-up ve teknoloji firmalarının fon desteği olan ve Amerika’nın ve Dünya’nın geleceğinin şekillenmesini sağlayan firmalara kuruluş alanından itibaren fon ve destek olunmasını sağlayan Silicon Valley Bank (SVB) ‘de batışıyla gündeme geldi. Bu batıştan kurtulmak için 2 milyar dolar sermaye artışı gibi adımlar atsalar da pek başarılı olamadılar. Faiz artırımları yüzünden ellerindeki Hazine kâğıtlarının değerini kaybetmesi de bankanın zararına etki yarattı. Tüm bunlar olurken bankanın hisselerindeki düşüşler de durdurulamadı. Şubat ayında bankanın CEO’sunun bile kendi hisselerini satışa çıkarması zaten olacağı gözler önüne serdi.
SVB’nin batışı gerek teknoloji alanındaki birçok yatırımcıyı ve projeyi etkilerken bazı kripto borsalarında da dalgalanmalara yol açtı. Bu dalgalanmaların önüne geçmek için hızlı hareket edilmemesi de birçok insanı paniğe sürükledi. 2008’den bu zamana kadar yaşanan en büyük iflaslardan birisi olarak kayda geçen bu batış için firmaya hükümet görevlileri atandı. 2008’den sonra deneyimli olan FED ve FDIC gerekli adımları atarak mevduat sahiplerinin haklarını korumak üzere açıklama yaptı. Normal mevduat koruma yasasına göre 250 bin dolar ve altı yatırımları koruyan devlet bu noktada bankanın tüm mevduatlarını ödemek zorunda kaldı. Amerika’daki bankalarda bulunan 18 trilyon dolarlık toplam mevduatı koruyabilmek için yaklaşık 177 milyar dolarlık bu ödemeyi yapmak insanların bankalara hücum etmesini ve paraların çekilmesini engellemek için yapıldı. Bu şekilde birçok bankayı batmaktan kurtararak yeniden yaşanacak büyük çaplı bir ekonomik krizi de engelledi.
Bu etkilerden ötürü FED’in faiz artırımı yaparken daha dikkatli olunacağı öngörülüyor. Enflasyonu düşürmek için doğru olarak faiz artırımı yapan FED’in daha önceden daha yumuşak adımlarla faiz artırımına başlaması ise belki de bu olayların bu kadar büyümeyeceğini düşündürtüyor. Lakin doğru adımları sayesinde 2008’de yaşanan bir kriz ortamı bu sefer gerçekleşmeyecek gibi görülüyor.
Faizlerin yanlış belirlenmesi bankaları iflasa, halkın birikimlerini ve paralarını kaybetmesine, yabancı sermaye ve yatırımcıların ipleri eline almasına ve ekonominin bağımsızlığını kaybetmesine sebep olabilir. SVB’nin batışında devletin bankayı kurtarmak için bir yardım paketi açıklamaması nedeniyle BAE, İngiltere gibi ülkelerden yatırımcılar ve bankaların bu bankayı alması, müşterilerini ve ekosistemini elde etmesi o ülkeler ve firmalar için muazzam bir fırsat olarak görülmekte.
Bankalarda yaşanan bu etkiler nedeniyle yatırımcılar sığınacak güvenli bir liman arayışına geçti. Her zaman tüm yatırımlar arasında en güvenilir olarak bilinen altına olan talep de altın fiyatlarını oynattı. Bankalara karşı yaşanan bu güven sarstırıcı olaylar önümüzdeki dönemlerde de özellikle teknoloji sektörü yönündeki yatırımları aksatacak gibi duruyor.
Paylaş: