25 yılı aşkın bir süredir sinir hücreleri üzerinde çalışmalar yürüten ve bu konu üzerinde 70 den fazla bilimsel inceleme hazırlayan Prof.Dr.Ege Taner Kavalalı, 14 Mart 2017 Salı günü, beynin çalışma sırlarına dair konuşmasını Çiğdem Güven Seminerleri kapsamında Hilton İstanbul Bosphorus Hotel’de gerçekleştirdi.
Beyin hücrelerinin oluşumu ile başlayan serüvende sinapsların işlevi, hafızanın nasıl şekillendiği ve beynimizin her bir işlevini nasıl gerçekleştirdiği nörobilimcimiz Prof.Dr Ege Taner Kavalalı tarafından anlatıldı. Merkezi sinir sistemimizdeki nöronların birbirleri ile nöral devreleri içeren sinir ağlarını oluşturmasında etkili olan milyarlarca sinapsın çalışma mekanizmalarının anlatıldığı seminerde bu alanda açığa çıkarılan bilgilerin vücudumuzun işleyişine dair bilinmeyenlere ışık tuttuğundan bahsedildi.
Çiğdem Güven tarafından yapılan açılış konuşması ile başlayan seminer, 1999 yılından bu yana Texas Üniversitesi Tıp Merkezi’nde araştırmalarına devam eden Prof.Dr. Ege Taner Kavalalı’nın eğitim hayatını anlatması ile devam etti. Boğaziçi Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği’nde bitirme projesini hazırlarken biyomedikal alanı ile tanışan nörobilimcimiz, eğitimine Rutgers Üniversite’sinde doktorasını tamamlayarak devam etmiştir. Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley’de misafir öğretim görevlisi olarak akademik hayatına devam ederken, Texas Üniversitesi’nden aldığı teklif ile Tıp Merkez’inde çalışmalarına devam etmiştir.
Sinapsların nöronlarımız arasındaki iletişimi sağlama mekanizmasının anlatımı ile devam eden seminerde, beynimizde bulunan muazzam sinaps sayısından ve bu sayının yaş ile orantılı olarak değişiminden bahsedildi. Prof.Dr. Ege Taner Kavalalı bu değişimi “Yeni doğan bir insan 10.000 trilyon sinapsa sahipken, bu sayı yaş artışı ile ters orantılı olarak azalır ve yetişkinlerde stabilize olur. Sinaps sayısındaki bu azalma bilinenin aksine bir kayıp olarak düşünülmemelidir. Beyinin kendini geliştirme yollarından bir tanesi de sinapsların koparılarak beynin programlanmasıdır.” sözleri ile açıkladı.
Faaliyetlerimizin, yaşadıklarımızın ve hissettiklerimizin beynimizi ve sahip olduğumuz sinapsları nasıl etkilediğinin anlatımı ile devam eden seminerde dinleyenler konu ile ilgili hiçbir yerde bulamayacakları bilimsel verileri gözlemleme şansı buldu. Beynimizin gelişmesinde ve sahip olduğumuz sinapsların artışında, yeni yerler görmenin ve yeni insanlar tanımanın, yeni diller öğrenip farklı alanlarda kitaplar okumanın çok faydalı olduğuna vurgu yapıldı. Nörobilim alanında şu ana kadar gerçekleştirilen çalışmaların bu alana daha giriş niteliğinde olduğunu söyleyen Prof.Dr. Ege Taner Kavalalı, beynin işleyişini anlamlandırmada yapılması gereken daha birçok araştırmanın olduğunu belirtti.
Paylaş: